MUTLAK

MUTLAK
Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest. * Kat'i. Şüphesiz. * Aslâ bir şarta bağlı olmayan. Yalnız, tek. (Bak: Itlâk)(Âyet, neye felâh bulacaklarını tâyin etmiyor. Güya o sükûtla der: Ey müslümanlar! Müjde size. Ey müttakî! Sen Cehennem'den felâh bulursun. Ey Arif! Sen Rızâ-yı İlâhîye nâil olursun. Ey âşık! Sen rü'yete mazhar olursun... Ve hâkezâ... İşte Kur'an, câmiiyyet-i lâfziyye cihetiyle kelâmdan, kelimeden, huruftan ve sükûttan her birisinin binler misâllerinden yalnız nümune olarak birer misal getirdik

Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • mutlak — sf., Ar. muṭlaḳ 1) Salt Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. H. E. Adıvar 2) fel. Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık 3) zf. Kesinlikle Birleşik Sözler mutlak değer mutlak mera… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mutlak — (A.) [ ﻖﻠﻄﻡ ] kesin …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • FAKR-I MUTLAK — Mutlak fakirlik. Mü min bir kulun Cenâb ı Hakka karşı mutlak muhtaç halde olduğunu bilişi. Nihayetsiz muhtaç olduğu Allaha (C.C.) ve emirlerine tam teslimiyyetle sığınması hâleti …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FEYYAZ-I MUTLAK — Mutlak ve sonsuz feyiz ve bolluk sahibi. Allah.(Kader herşeye bir miktar ve o miktara göre bir kalıp vermiştir. Feyyaz ı Mutlak tan aldığı feyze olan kabiliyeti, o kalıba göredir. M.N …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • GADR-I MUTLAK — Mutlak gadr, zulüm …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • mutlak değer — is., mat. Salt değer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mutlak mera — is., coğ. Kendiliğinden gelişen ve otlatmaya elverişli bir bitki örtüsünü üzerinde taşıyan mera …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mutlak nem — is., coğ. Salt nem …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mutlak sıcaklık — is., ğı, fiz. Salt sıcaklık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mutlak sıfır — is., fiz., kim. Salt sıfır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”